HIZIR A.S İLE GÖRÜŞMEK Kibar-ı Evliyaullah'tan Dörtyolda medfun Fırıncı Mehmet Ağa(Her yıl Dörtyol'daki muhacirlere yaptırdığı yünden örülmüş içlik elbiseyi hediye olarak takdim ederken) ,Hz.Hızır ile görüşmek hususunda Ladikli Hacı Ahmet Efendi'den istekte bulunur."Peki,söyleyeyim"der aradan zaman geçer.Fırıncı Mehmet Efendi,tekrar sonraki karşılaşmalarında sitemli şekilde bu isteğinin yerine gelmediğini söylemesi üzerine sorayım der.Sonra anlatmaya başlar:"Gelmiş,ama sen kovmuşsun!"diyerek hadiseyi aktarır.Olay şudur:1940 lı yıllarda ekmeğin Karne ile dağıtıldığı bir zamanda Muhacirlerden olan Fırıncı Mehmet Ağa,muhtaç olanlara ekmek dağıtırmış.Evliyalığı buradan kazandığı söylenir.Akşama yakın bir zaman fırını kapatak iken karu-kuru birisi gelir ve ekmek ister.Fırında ekmek kalmamıştır.Ancak,yanık bir ekmeği rafın üst kısmına koymuştur.Müşteriye bu ekmeği uzatır ve "-Al,para istemez"der.Adam diklenir:"-Bana ,yanmamış ekmek ver!".Fırıncı Mehmet Ağa kızar:"-Be adam hem parasız veriyoruz.hem ekmek beğenmiyorsun?Ekmek yok"diye kızgınlık gösterir.Adam gider.Meğer gelen adam Hızır A.S imiş.
Hz.Hızır neyi temsil ediyor ki ,Hz.Musa A.S onunla tanışmak ve sohbet etmek istedi.ve işlerine akıl erdiremediği için birliktelikleri son buldu.Kur'an kıyamete kadar her devir yaşanmakta ve Kelimullah'ın ihtiyaç duyduğu şey(MERD-İ HÜDA İLE SOHBET) halen mevcut.Sistem bu şekilde konulmuş.****
MERDİ HÜDA'DA DEĞİŞİM ÖRNEKLERİÇocukluğumun geçtiği köyde köy mescidinde namaz kılan ihtiyarlar vardı.Bunlardan biri ,"Kadir Emmi" veya "Şıh kadir"denilen bir şahsiyet gayet mülayim yürür,çocuklara rastladığında mutlaka çocukların ellerine ,gül yağı dediğimiz koku sürerek selavat okurdu yahut bizimde söylememiz için sesli söylerdi.Bu zatla alakalı Mimar Ömer Özel kardeşimiz şu anekdotu yazmıştı:Kadir Emmi ile dayısının oğlu Ocaklı köyünden Arap Ali isimli şahıslar gençliklerinde vurucu-kırıcı takımından imiş.Kadir emminin gözleri mavi olduğu için "Göğ Kadir"diye bilinirmiş.Görenler ,belaya bulaşmamak çin yol değiştirirmiş.Kadir Emmi,tasavvuf yoluna girmiş ve eski kötü halleri terk etmiş.Bu halini yadsıyan arkadaşları onu yoldan gelirken görürler ve" Bizim Kadir,ŞIH olmuş,bir deneyelim "derler.Yanlarına yaklaşınca ileri geri laf atmaya ,hakarete varan sözler söylemeye başlarlar.Kadir emmi,bu sözleri sanki hiç duymamış gibi yoluna devam ederken şu sözleri onlara cevap olarak söyler:"Sizin aradığınız Kadir öldü"
***
MERD-İ HÜDA İÇİN KANUN ÇIKARMI?Geçmişte şahsa özel kanunların çıkartıldığı gibi.Hatırlamam ama,Gazeteci Yalman'ı vuran Hüseyin Üzmez'i hapisten çıkartmakla alakalı yaşı ileri olanlar "Hüseyin Üzmez Affı"ile alakalı kanun çıkartıldığını ifade ederler.Peki zahirde iş böyle iken, Batın'da bunun karşılığı olur mu?Olur imiş.Sahib-i zamanım anlatmıştı.Vaktin Konya'sında aktarlık yapan Evliyaullahtan bir merd-i Hüda var imiş.bitkilerden yaptığı ilaçlarla geçimini temin edermiş.Zaten tıbbın temeli enbiya ve eğvliyaya dayanır.Mesnevi-i Şerifte bahsedildiği gibi,her bitki Hz.Süleyman'a kendi diliyle,hangi hastalığa şifa olduğunu ifade eder,bu şekilde biriken bilgi,eski tıp ilminin temelini oluştururmuş.
Gelelim Konyalı zevat'a.Polis mübarek'in dükkanında bir miktar uyuşturucu yakalamış ve doğruca ağır cezaya.Mübarek,bu maddenin ilaç amaçlı kullanıldığını ve hastalarına verdiğini belirten bir savunma yaparak el konulan maddenin kendisine iadesini,hastası isterse temin edemeyeceğini belirtir.Mahkeme heyeti,duruşmayı uzunca bir güne ertelerken,bu aşamada zaptedilen emvali iade edemeyeceklerini,bu maddeyi bulundurmanın suç olduğunu ,keyfiyetin tutanaklara geçtiğini belirterek talebi ret eder.uzunca olan ikinci duruşmanın henüz günü gelmeden Millet Meclisinde çıkartılan bir kanunla ,çok cüz'i miktarda bulundurulması halinde bu maddenin varlığı suç olmaktan çıkartılır.İkinci duruşmada,suç olmaktan çıkan bu eylemden dolayı beraat ederken mübarek tekrar malın iadesini heyetten talep ederse de talebi kabul görmez.
MERD-İ HÜDA,ALEMDE HAKKI TEMSİL EDER.CENAB-I HAK,İSTERSE BİR KULU İÇİN BİR KANUN ÇIKARTIR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder