NECİB SULTANIN İKİNCİ SENEYİ DEVRİYESİ

  20 ARALIK AKŞAMI İCRA VE İDRAK EDİLDİ. Büyüklerin hayatta,göz önünde olması çok büyük bir nimet imiş.Koruma kalkanı içinde olmak, gündelik hadiselerde görüşünü sormak büyük bir rahatlık imiş.Ancak,Kınından çıkmış kılıcın iş yapmasının vefatlarından sonra olduğu inancıyla Rabbim'den kendisi için a'li makamlar diliyorum. 

BİR RÜYA

 Hacı Bekir Uzun amca anlattı.Dün bir acaip rüya gördüm.Bizim evde Necib baba yerde uzun yatmakta .Etrafta bir yığın kadın mevcut idi.Necib sultanım bir kaç kişi oldu.Sonra ayaklandı ve zaptedilmez bir hale geldi.Ben onu kucağıma aldım.bir çocuk şekilnde idi ancak tüm vücudu çırılçıplaktı.Kadın8lar bağrıştılar bir kilot giydirelim dediler"

Rüyanın yorumu ehline ait ancak,hazret sağlığında hep kendini sakladı.Hiçbir şeyi aşikar etmedi.Ancak hayatının tüm yanı aşikaren ortaya çıkıp bilinecek demek..Dünyadan hiçbir mal varlığı edinmeden doğduğu gibi gitti.Gerçekten Necib Sultanımın hiçbir mal varlığı olmadı.

EKBERİYYE

 "EKBERİYYE"  İbni Arabi hazretlerinin temsil ettiği tarikata verilen isimdir.Necib Sultanım anlatmıştı.İskenderun'da terzilik mesleğin icra ederken  Kaptan Mehmet paşa camiinde namaz kılardım.Namaz esnasında yahut tesbihat esnasında gayri ihtiyari ağzımdan "Êkber" diye sesli avaz çıkardı.Bir gün namazdan çıktığımda yaşlı bir zat bana yaklaşarak musafaha yaptı.Tanımadığım bu kişi bana şunu söyledi:"Merak ederdim.Bu şehirde Ekberi bir zat varmıdır? diye.Elhamdülillah bu merakım giderildi"

HACI BEKİR UZUN,

  Hatay Dörtyol'da yaşayan abimiz Hacı Bekir Uzun anlattı." 70 yahut 80 li yıllarda Necib Sultan'la beraber bulunduğum bir ortamda Necib Sultan'dan çok yaşlı beyaz sakallı birisi Necib Sultan'ın elini insanların ortasında öptü.Necib Sultan "Sen ne yapıyorsun ?" diye çıkıştı.Yaşlı adam "Sen de kendini saklıya idin" diye cevap verdi.Yaşlı adam  portakal tüccarlığı yapan birisi olup Tosya'lı idi. Mal almak için Dörtyol'a gelir,otelde kalır idi.

Bu hareketten o ylaşlı kimse ile Necib Sultan arasında manevi bir görüşme geçtiğini anladım

KÜTAHYADAKİ MEVLEVİ,

  Hatay Dörtyol da bulunan Hacı Bekir Uzun nakletti.Necib Sultanımın oğlu Hava astsubay Ali Feyyaz, Kütahya'da bulunurken ziyaretine gitmişler. Öğle nazını Dönenler camisinde kıldıktan sonra namazda çıktıktan sonra yaşlı birisi Necib efendi ile selavatlaşıp kucaklaştılar..Necib efendi adama dedi ki;"Kızından doğan  çocuğundan devam edecek" dedi.Adam o kadar memnun kaldı ki ,bizi evine yemeğe davet etti.Ben durumdan bir şey anlamadım. Bir ara adama Necib efendiyi nerden tanıdığını,kızının çocuğunun meselesini ne olduğunu " sorduğumda şu cevabı verdi.Ancak bu zatın hali vaktinin yerinrde oludğunu Dönenler camısının inşa işiyle ilgilendiğini söylemişti.Bu zat şöyle devam etti.Ben Hazreti Mevlananın soyundan gelmeyim.Yaşım ilerlediği için acaba benden sonra kimin bu yol ile ilgileneceğini merak etmekte idim.Necib efendi benim bu müşkülümün cevabını verdi.Kızımdan doğacak torunumdan bu yolun devam edeceğini söyleyince müşkülüm çözülde ve bundan dolayı çok memnun kaldım 

NASİBİ YOKSA,

 Necib Sultanım YAŞANMIŞ BİR  hadise anlattı. Birincisi Cami avlusunda gece vefat eden ve cebinden elli bin TL para çıkan bir dilencinin hikayesi. Cami avlusunda dilencilik yapan bu şahıs Kur'an kursunda okuyan yeni yetişen bir kız çocuğuna beni evine götür, yatır" demiş. Kız bunu babasına söylemiş. Babası buna kızmış ve sultanıma danışmış. Necib sultanım babaya şunu söylemiş:Sakın bunu başka yerde dile getirme. Kızının geleceği için iyi olmaz." Konu kapanmış. Bir kaç gün sonra bu dilenci şahıs Cami avlusunda ölü bulunmuş, muhtemelen kalp veyahut beyin kanaması. Üzerinde kimlik yok. Savcı gelmiş şahsın üzeri arandığında kimliği konusu aydınlanmamış ama üzerinden tam o zamanın parası (Muhtemelen 70 yıllar ve de iyi para)vefat edenin cebinden 50.000 TL para çıkmış. Sultanım demişti ki; Para kıza kalacaktı. Eğer o saili babası evine alıp bir kaç gün evinde yatırsa idi bu para o aileye nasip olacaktı amma olmadı. 

HACI BEKİR UZUN

 Necib Sultanıma 30 küsür yıl hizmet etmiş Dörtyol'da yaşayan Hacı Bekir Uzun amca rüyasını anlattı." Bir gün mana aleminde havada uçuyorum.Dilimde Ya Hannan, Ya mennan, Ya Deyyan esmaları var.Aşağıda beyaz bir ev mevcutmuş.Necib Sultanın evi,tavaf et  dediler.Havadan tavaf etmeye başladım.Ademiyet makamına yükselenleri insanlar tavaf eder dediler"

KURBANLIK KOYUNLAR

 Nakleden Yaşar Arslan..Necib baba hazretleri bir kurban arafesinde kurbanlık almak için Dörtyol Özerli deki ahırımıza uğradı.Koyun beslediğimiz için Kangal köpeğimiz var idi.Baba hazretleri avluya girince köpek iki ayağının üzerine havaya dikildi.Kardeşim Turan, köpeğe çıkıştı.ancak Necib Sultan kööpeğe iltifat etti:"Tamam tamam" dedi.Sonra ahır kısmına girdik.Necib sultan ahırın ortasında durdu koyunlar etraında tavaf etmeye başladı.Sanki arkalarından birisi onları kovalıyormuş gibi.Tüm koyunlar Necib sultan'ın elini yalamaya başladı.Koyunlardan bir tanesi yanağını  Necib Sultan7ın eline yanaştırdı.Bu koyun damgalanmıştı yanimüşteri beğenmişti.Baba sultan kardeşim Turan'a :Bu koyun beni al diyor" deyince  Turan," tamam baba ben ayırttıran müşetiriyi tanıyorum.Aynı kiloda başka bir kurbanı verir onu ikna ederim " dedi.

ŞEHİDLİK

 Şehidlik kullara mahsustur,İslama değil.Yani İslamlara değil, kullara verdiği bir manevi rütbedir.Türk ordusunda subay olabilmek için Türk olmak gerekir.Hırıstiyan, Türk ordusunda subay olamaz.Bu nedenle hakiki şehid olabilmek için islam olmak gerekir.Şehidliğin tarlaları vardır.orada azab yoktur. Ateşte yanan bir adam mümin değilse, cesedi cehennem azabı görmez. Ruhu görür.

Tifodan, kanserden, karnı su dolup şişip ölen şehiddir.Akciğer kanserinden, tüberkülozdan ölen şehiddir.Ceseden şehittir.Toprak göçüğünün altında kalan.Denizde boğulan şehiddir.cesedleri şehiddir.

ŞEYTAN BENDEN KAÇAR

 Beyazıd-i Bestami hazretleri buyurur:"İnsanlar şeytandan kaçar, ancak şeytan benden kaçar aman diler" buyurmuştur.bu sözü duyan birisi itiraz etmiş, " Ayet vardır.Euzü besmele çekiyoruz " demiş. Hazret buyurmuş ki:"Şeytanın iğvasından sana sığınırım" demektir bu ..Şeytandan kendisinin sığınmasını istemek demek bütün işleri Allah'a bırakmak demektir.Şeytanın elinden aman diyerek kaçmak anlamında değildir bu ayet. Bir şeyden kaçmak ile sahibine bırakmak farklı anlamlardır.

SEÇİMLERİN SONUÇLARI

     Bugün seçim günü ve oy verme işlemleri devam etmekte.Sonuçlar nedir? diye bazı aceleci insanlar olabilir.Hak Teala formülünü vermiştir:"Nasılsanız öyle idare olunursunuz".Yani sizin idarecileri yine siz belirlersiniz.Toplum,Devletten geliyor diye devlet malına bedava zihniyetiyle, "Daha, daha.." anlayışıyla saldırırsa, deprem yardımlarını stoklamak amacıyla alırsa sonuç bellidir.Bizim davranış zihniyetimizde olanları biz işbaşına getirmiş oluruz.Bu nedenle hiç kimsenin şikayet hakkı yoktur.Toplum kendini değiştirmedikçe Hak Teala sonuçları değiştirmez imiş.Bu nedenle telaşa gerek yok..

İinsanlar acelecidir.Acelede kendi ihtiyaçlarımız yatar.Ancak, kul acele ediyor diye Hak Teala kurallarını değiştirmez.

ARŞIN GÖLGESİNDEKİLER

 Kıyamet günü,Arşırn gölgesinde bulunacak sekiz sınıf insan mevcuttur.

1- Adaletli amirlir.

2-İbadet eden gençler.

3- Kalbleri camilerde, mescidlerde olan müminler

4- Allah razsı için birbirini seven müminler.

5- Güzel bir kadının davetini Allah'dan korkarak kabul etmeyen salihler.

6- Sağ elinin verdiğini sol eline göstermeyen cömert insanlar

7- Tenhada göz yaşı dökerek ibadet edenler

8-Sabah namazını vaktinde kılıp güneşin üzerine doğmasına müsade etmeyen,gece namazına devam edip ayda üçgün oruç tutanlar.

NÜBÜVVET MÜHRÜ

 Peygamber efendimizin sırtında iki küreği arasında güvercin yumurtası büyüklüğünde bir ben vardı.Nübüvet mührü denilen bu mühür,efendimizin vefatı ile birliket vücudundan silindi.Bu mührün üzerinde kufi yazı ile :"TEBAHBAH YA MUHAMMED ENTE HAYSERUN.TEVECCEHE ŞİTE LE VE ENNEKE MANSURUN"yazılı idi.SEN ÖYLE BİR HALK EDİLDİN,ÖYLE BİR ŞEY GETİRDİN Kİ MÜHRÜN DE SIRTINDA , BÜTÜN İNSANLARI HALASA NUSRETE GÖTÜRMEK İSTEDİN. KİM Kİ SENA TEVECCÜH EDER GÖZÜ İLE KALBİ İLE O KURTULMUŞTUR"

RÜYA

  Gönlü güzel birisi bir rüyasını nakletti:"Bugün sabah bir rüya gördüm.Metli dedemi gördüm ilk defa.Bir evin kapısının önünde evliyalar vardı.Kalabalığı gördüm ama kim olduklarını bilmiyorum.Sadece Necib Sultanımın ismi geçiyordu.Metli Sultan ve diğer evliyalar yerde ayaklarının üzerinde oturuyorlardı.Bir ev vardı.Metli Sultan o evin kapısının açılmasını bekliyordu.Metli Sultanın bir çok tapusu var imiş o tapuları Necib Efendiye verecekmiş.Bir tek Necib Sultanım istedi..Metli Dedem kapının açılmasını bekliyordu.Açılınca sorulacak diye bir bekleyiş vardı.Hepsi kapıya çok yakındı.Etrafı tel örgülü idi.İki elimde o evin dışında Metli Dedem bana şefaat eder mi diye dilimde bir söz vardı"

MÜRŞİD-İ KAMİL

 ŞEYH: İnsanda meknuz olan ilahi esma akislerini ortaya çıkarmak için salikini lafzi aletlerle hazırlamaya ve onu zahiri ilimlerle donatmaya çalışan insandır.Hazırlık kıtasıdır

Şeyh aynı zamanda mürşit ise salikinin cesedi hazırlığını da çile ile hazırlar.Ve onu halvete sokar.Ceseden hazır olan salik bu sefer mürşidinin batıni ilim öğretimine terk edilir.Bundan sonra hakiki şeyh ve mürşidi kamil tarafını gösterir.

Necib Sultanım buyurmuştu:Az çalışmka ile çok kazancın, az ibadet ile çok sevabın kazanılacağı zaman gelecek.herkes evliya olacak ancak mürşid-i Kamil azalack"

MERAL AKŞENER

 Necib Sultanım vefatından bir sene önce buyurmuştu Meral akşener için:”Kadın ilk seçimde birinci parti olacak ancak tekbaşına iktidar olacak yeterlilikte değil.Ancak ondan sonra yapılacak seçimde tek başına iktidar olabilecek yeterliliğe ulaşacak”

DünkÜ altılı masa hadisesinde Akşener “Ya tarih yazacağız, yahut tarih olacağız” demişti.Sanırım Tarih yazacak..

ANEKTOD

  Hacı Bekir uzun amca nakletti:Oğlu bünyamin bir hal yaşamış..Necib Sultanıma her gittiğinde Fetih suresinin son iki ayetini(aklımda öyle kaldı) okuturmuş yahut okurmuş.Yine türbesini manada ziyaret ederken Necib Sultanım tecelli ederek "Ben burada değilim .Medine'de yaşamaktayım" demiş