23/12/2022

VAKIF BİNASI

 Necib sultanımın  Kızı Nurcan hanım dün babası ile olan bir hatırasını paylaştı.anlattı.Yıl 1989 Okul kaydı yaptırmak üzere babamla birlikte İskenderunda idik.şu anda vakıf binası olarak kullanılan binanın önünden geçerken bana orayı işaretle orada bir vakıf kurulacak"dedi.bende içimden 'mali imkanımız ne ki bu binayı alacağız' demiştim.

İskenderun'a bulunan Mevlana Vakfının bulunduğu binada ilk tapu alımı 1995 yahut 1996 yılında alınmıştı.Çünkü Vakıf Kuruluş tarihi 1994.Necib Sultanım tam 8 sene öncesinden bu işareti vermiş)

NECİB SULTAN'DAN

Necib sultanımın  Kızı Nurcan hanım dün babası ile olan bir hatırasını paylaştı.anlattı.Yıl 1989 Okul kaydı yaptırmak üzere babamla birlikte İskenderunda idik.şu anda vakıf binası olarak kullanılan binanın önünden geçerken bana orayı işaretle orada bir vakıf kurulacak"dedi.bende içimden 'mali imkanımız ne ki bu binayı alacağız' demiştim.

İskenderun'a bulunan Mevlana Vakfının bulunduğu binada ilk tapu alımı 1995 yahut 1996 yılında alınmıştı.Çünkü Vakıf Kuruluş tarihi 1994.Necib Sultanım tam 8 sene öncesinden bu işareti vermiş)

22/12/2022

NECİB SULTAN

  Nakleden Hacı Bekir Uzun abimiz.Necib Efendi ile Afyon'a gitmiştik.Dönenler camisinin önündeki bir kahveye uğradık.Temizyüzlü bir adam oturmakta idi.Biz adamın yanına oturur oturmaz Necib Efendi adama şöyle söyledi:"Kızının çocuğundan devam edecek"

Adam meğer salihlerden bir zat imiş.Merak etmiş acaba benim yolumu kim devam ettirecek diye.Bu merak ve tasa içinde iken Necib Sultan  söylemiş.Adam o kadar memnun oldu ki bizi yemeğe davet etti.ancak yola devam ettiğimiz için müsade istedik. 

28/10/2022

KAYIP KİŞİ

  Nakleden Hasan Hüda hazretlerinin kızı Hatice sultan."Necib Efendi Konya'da iken Hasan Babam onun yanına giderdi."Gömlekci Bahri" denilen maneviyatı olan biriside onlarla beraber idi.derin manevi sohbetler yaparlardı.Bir gün adamın biri onların bulunduğu bir yere gelerek "Oğlum kayıp" dedi.Necib Sultan ona demişki "Oğlun Meramda bir gölet'in içinde".Adam denilen yere gitmiş ve gölet içerisinde oğlunun cansız bedenini bulmuş.

22/10/2022

YAŞANAN HALLER

 1990 LI YILLARIN SONU.Apartman kapısından çıkacakken bir den havadan bir cismin yumuşak bir inişle önüme indiğıini farkettim.Başımı kaldırdığımda Necib Sultan olduğunu gördüm ve irkildim.Mübarekte bu ani karşılaşmada irkildi "Hı'" diye iç geçirdi.Bende aslında irkilme esnasında aynı şekilde hefesimi içime alırken aynı sesi çıkarmıştım.Ama kendisine hiç sormadım. 


YAŞANAN HALLER

 Hüseyin Avni Bilgili anlatmıştı."1990 lı yıllarda Dörtyol Çelebi Pasajı  içinde bulunan terzi dükkanında otururken dışarıdan birisi yardım istemek için kapıdan içeriye girdi,yardım istedi.Mübarek makinanın başından kalktı duvarda asılı olan ceketinin cebindeki cüzdanını aldı ,cüzdanı açtığında içinde hiç para yoktu.Yardım isteyen adama, "Bir saat sonra gel" şeklinde bir söz söyledi.adam gitti biz oturmaya devam ettik.Bir müdedt sonra aynı adam geldi ve para istedi.Hazret ,yerinden kalktı duvarda çiviye asılmış ceketinin cebindeki cüzdanını aldı ve açtığında cüzdanın içinde gıcır bir 100 lük banknotun olduğunu gördüm ve bu parayı yardım isteyen adama verdi"

YAŞANAN HALLER

 Necib Sultan'ın istem dışı söylemleri arasında "YA AZİZ" ve "YA SETTAR" esmalarını söylediğine şahit oldum.Kılık değiştirdiğini ben bir kez müşahede ettim.90 lı yıllarda.Büroma geldi.kendisini bursa'da yaşayan emekli Ağır ceza reisi olarak tanıttı.İskenderun'a asker ziyareti için geldiğini ama üzerinde para olmadığnı belirtti.ben para verdim.kalktı gitti.Sonra aklım başıma geldi.ancak hiç söylemedim.Yine gözlüklü idi,Esmer idi.Kıyafeti takım elbise ve kravat var idi.Ancak gittikten sonra aklıma birdenbire gelen kişinin Necib Sultan olduğu fikri geldi.

Sonrasında kendisine hiç bundan bahsetmedim.

KAMİL HÜDAİ

 Necib Sultan'ın maneviyattaki ismi "KAMİL HÜDAİ" idi.Yıllar önce söylemişti.Mevlevi silsilesinin son ismi olarak zikirlerde okuduğumuza nedense hiç kimse, bu kimdir? diye sormamıştı.Vefatından sonra türbesinin şahide taşında bu isim yazıldı.

NECİB SULTAN'DAN

  Necib Sultanım bir siyasetci için bu tabiri söylemişti."Ölmemek için öldürecek" demişti.ve eklemişti "Rabbim inşaallah insanlarımızı sokaklarda çatıştırmaz!" diye dua etmiştİ.

16/09/2022

EVLATLA İMTİHAN

 Aklıma  geldi hasan dedemlere gittiğimde dedemle aramızda şöyle bir konuşma geçti.Abdest almak için kollarını sıvadı birazda gergindi sordum dede hayırdır diye Necip efendiyle görüştüm dedi bende nezaman dedim duymadım oda maneviyattan dedi ne dedin dedim oğlanı dağ başında bırakmayalım kurtaralım dedim kurtar dedim kabul etmedi nolacak gördü şehitlik makamını kabul etmedi kızdım dedi.O öyle güzel bir babaki 4 evladı asker komutan hakka adanmış halka adanmış.tıpkı hz Ali efendimiz gibi bir baba rabbim benide bizleri de yoldaş eylesin

 Sordum dedeme nasıl kurtaracaktı pkk nin elinden dedim onun için çok basit birşey  gözlerine uyku verir onlar dağdan inene kadar uyanamazlar dedi(nakleden hasan Hüda hazretlerinin torunu Şerife sultan)

Not:Necib sultanımın Yusuf isimli oğlu Uzman jandarma iken 1993 yılında Van Çatak ilçesinde görevde iken PKK tarafından kaçırıldı ve 6 ay PKK elinde esir kaldı.Irak'a yapılan bir askeri operasyonda bir mağra içinde silahla infaz edilmiş bir vaziyette bulundu.


10/09/2022

AHMET SİNAN

  Necib sultanımın büyük oğlu Ahmet Sinan meczubandan idi."Deli Sinan" olarak Hatay / Dörtyol ' da tanınırdı.gençlik döneminde her gün dörtyol'a çıkardı.Meczubeyiti %90 civarında idi.Ancak zaman içinde bir takım insanlar ondaki derinliği keşfettiler ve ona göre davranmaya başladılar.Bahri Çardak isimli Nakşi meşayıhı Ziya Efendi hazretlerine bağlı şahsı gördükçe adama "ana-avrat" söverdi."Bana çarpacaksın" diye.Gerçektende bir zaman sonra Bahri Çardak, yeni aldığı taksi ile Sinan Bey'e çarptı ve ayağı kırıldı.Üç ay Eğirdir'de hastahanede yattı.Bahri çardak araç tahsis etti,tüm masrafını çekti.

Ziya Efendi merhum, haftalık toplantılarını Dörtyol'daki muhtelif dervişlerin evlerinde akşamları icra etmeye başladı.Ziya efendinin toplantısı nerde ise Sinan orada.Kim getirir, kimden haber alır bilinmez.Ancak tesbihata geçtikten sonra zaman zaman Sinan bey, oradaki cemaat içinde bulunan bazı şahısların ensesine kuvvetli bir tokat patlatır, kimse anlam veremez.Durumu Necib Sultanıma şikayet eder.Hazret'de "Ziya Efendi! sen Sinan'ın yükünü taşıyamazsın.Toplantıkadi dervişlerin içinde en gevşek olup farklı niyetlerde olanları tokatlamıştır" der.

Sinan bey, 12 Eylül öncesi fırtınalı zamanlarda polislerin vazgeçilmez hamisidir.Caddelerin ve mahallelerin paylaşıldığı bir ortamda, polis baskın yapacağı solcuların oturdukhları kahvehanelere girmeye cesaret edemez. Sinan bey önlerinde elinde iki metrelik kalın bir kalas,celalli bir şekilde önden kahveye dalar arkasında polis girer.Sinan'ı gören çil yavrusu gibi dağılır.ve bir gün saldırmak için hazırlanmış en az 200 kişiden oluşmuş bir solcu gurubunu cedde ortasında elinde kalasla kovaladığını, ikiyüz kişinin önünden tırısa kaçtıklarını çok insan müşahede etmiştir.

Emniyet geceleri devriye gezerken hiç umulmadık yerde Sinan beyi görürler,arabaya almak isterler binmez biraz sonra aynı ekip şehrin uzak bir noktasında sinan beyi tekrar yürürken gö

09/09/2022

AHMET SİNAN YAYLA

  Dün (08.09.2022) Necib Sultan'ımın oğlu Ahmet sinan yayla (Dğ:1960) dünyasını değiştirdi.13 gün yoğun bakımda makinaya bağlı kaldı.Necib Sultan'ım işaret etmişti."Benden sonra Sinan efendi gelecek" demişti.Çon büyük bir meczuptu.Bloğun geçmiş sayfalarında Sinan Bey'e ilişkin hatıralar mevcuttu.Kimdi?Hak Teala Ricalül gayb erenleri  silsilesinde ne iş yaptırıyordu? ehline malum,bizlere meçhul.

19/07/2022

ÖMER ÖZEL

 mimar Ömer özel ağabeyimiz anlattı.ben yolun tasavvuf kısımlarını bilmiyordum, sadece şeriat yönüyle ilgilenmekte idim.Bir gün Necib Abi'ye şu soruyu sordum:"Efendim Kırklar, yediler varmış bunlar kimlerdir?" diye.Necib abi benim yüzüme baktı "beni konuşturma, git Ali kerrar Yaman'a sor" dedi. Ali kerrar Yaman Askeri astsubaylıktan emekli olmuş sevdiğim bir kimse idi.Ertesi gün Ali Kerar yaman benim yazıhaneme geldi.Ben Necib Efendi ile olan konuşmamı ona anlattım.tam 15 dakika  sustu.Sonra dedi ki"Ben İstanbul'da bulunmakta iken bir gün sahaflardan bir kitap almıştım,kırklar ve yediler üzerine yazılmışSana o kitabı getireyim oku" dedi ve ertesi gün bu kitabı getirdi.Ali Kerar Yaman dediki "Ancak bu hadiseden benim dışımda kimsenin bilgisi yok" .

18/07/2022

NECİB SULTAN

 Hatay Dörtyol'da yaşayan mimar Ömer Özel nakletti.90 'lı yıllar içindekızım Pınar harita kadastro'ya bitirdi.mesleğine ilişkin aletler çok pahalı idi.İskenderun'da bulunmakta idi.Ben bu aletleri satın almak için iskenderun7a gittim satıcıya bir miktar para verdim üzerine ise çek verdim.600 Lira büyük para idi.Çekin ödeme günü yaklaştı üç dört gün var.Elimde para yok.Darlandım.Necib Abi'nin terzi dükkanına gittim.Durumumu anlattım.Düşündü sonra bana dedi ki "Çek bedelini ödemen için ben dua edeyim sen de "Ya rezzak" esmasını çek.ertesi gün bana bir kaç iş geldi.Pazarlık neticesinde bu insanlardan aldığım para çek bedelini karşılamıştı.Çeki ödedikten sonra bir rüya gördüm rüyamda ben, Necib Abi ve birde tanımadığım bir bayan var.bayan Necib Abi'ye hitaben "Niye borcu kadar rızk talep ettin daha fazlasını isteseydin ya" mealinde bir söz söyledi.Bu rüyamı Necib Abi'ye anlattım.Mübarek bana dedi ki2Sen o bayanı tanıyormusun? dedi.Ben:"Hayır " dedim.Necib sultanım buyurdu ki o bayan "Hz.Fatıma annemizdi, ben onun sülalesinden geldim.Annem bana söylüyordu" diye buyurdu  

01/06/2022

YAHYA UZUN,

  Necib Sultanımla uzun yıllar ahbablığı olan Hacı Bekir Uzun amcanın oğlu Yahya Uzun anlattı.Albaylıktan yahut yarbaylık'tan emekli olmuştu.28 şubat sürecindeki inançlı insanlara yapılan soruşturmalar nedeniyle bunaltıldığı bir zamanda Necib sultanım şöyle demişti:İnançtan dolayı bu baskıyı yapanların hepsi günü geldiğinde içeri girecekler.O zaman mübareğin bu sözüne inanamıştık" dedi.

Komplo, dendi,kurgu dendi ancak gerçekten de 28 Şubatın görkemli zamanında bu baskıyı ve zulmü yapan herkes içeri girmişti.Zahirde filanın komploları dense de hakikatte inanca karşı yapılan bu zulüm nedeniyle zalimler karşılıklarını görmüşlerdi.

21/05/2022

KOMSER YUSUF'UN HİKAYESİ,

  Bloğun 2016 yazılarında Necib Sultanımla diyaloğu olan Komser Yusuf isimli Niğde'nin bir köyünden doğan bir şahsın hikayesi anlatılmıştı.Komser yusuf'un hikayesinin bir bölümü ise şu  idi.Komser Yusuf Dörtyol'a tayin edilmeden önce 12 Eylülihtilalinden önce Ankarada görevli bir istihbarat elamanı imiş.Devlet adına çalışırken Ankara ODTÜ 'de kendisine bir kimlik çıkartılmış ve sol kesim içinde devlet adına çalışmakta imiş.ODTÜ de öğrenci olarak gözükmekte okula bu şekilde giderken bir gün sınıftakiler buna biz seni tanımıyoruz deyince muhtemelen öğrenciler arasında bulunan ve o da bir istihbarat elamanı olan bir bayan hadiseye müdahale ederek diğer öğrencilere "Bu bizim mahallede oturur kendisini tanırım" deyince diğer öğrenciler meselenin üstüne gitmezler.Ancak bu hadiseye karışan o bayan elaman bilahere öğrenci hadiselerinde şehit olmuştur.Bunun üzerine Komser yusuf'un tayini Dörtyol'a çıkmıştır.Yine sivil bir şekilde bıyık bırakmış halde solcuların bulunduğu muhitlerde göreve devam etmektedir.Dörtyol ilçesinin 12 eylül Anarşi eylemleri sırasında etkin rol oynayan "Deli Sinan" lakaplı Necib Sultanımın oğlu Ahmet Sinan'a sahip çıkar,Çünkü Sinan, elinde kalın bir kalas , polis arabalarının etrafında dolaşmakta ve arabaları korumaktadır.Solcuların polis otolarına zarar vermelerini engellemektedir.Polisler bu şekilde Deli Sinan7ın bir çok cesaretli hadiselerine şahit olduklarından Sinan'a özel umamele yapmaktadır.Atilla Çardak isimli  bir arkadaşımız anarşi hadiseleri sırasında Deli Sinan'ın eline kalın bir kalas alarak yaklaşık 200 kişiden müteşekkil bir solcuyu önüne katarak Dörtyol'un en merkezi yerinden , solcuların kurtarılmış mahalle dedikleri mekanlarına doğru kovaladığını, o kadar sayıda kişinin elinde kalas olan bir deliden korkarak tırıs kaçtıklarına şahit olmuştur.

KİLİSE ZİYARETİ

 Necib Sultan'ımın sağlıkcı torunu Rüveyda anlattı."Yurt dışına gitmiştim.İtalya ve İspan'yaya .Oralarda gezdiğim yerler içinde Kilise ve katedraller de vardı.Ancak , buraları ziyaret hususun belki tepki alırım diye dedem'e bahsetmemeye karar verdim.Kendisini ziyarete gittiğimde yurt dışı gezim konusunda sorular sordu.Ziyaret ettiğim yerleri sordu.Ben de kilise ziyaretimi gizledim.Ama "Başka başka nerelere gittin?" diye ısrarla sorunca artık gizlemeyip söylemek zorunda kaldım.Dedem hiç tepki göstermedi aksine "Benim bir Dede olarak sizin elinizden tutup Antakya'daki Sen Piyer kilisesini gezdirmem gerekirdi.Sonra'da camiyi anlatmam gerekirdi.Ama bir Dede olarak ben bu görevimi yapamadım" deyince ben hem şaşırdım hem de rahatladım".  

Necib Sultanımla birlikte Antakyaya gittiğimizde iki defa Sen Piyer kilisesini ziyaret etmiştik.

07/05/2022

ZİYA BÖLÜKBAŞI,MURTAZA AZİZ HAZRETLERİ

 Necib sultan şöyle nakletmişti:"Bir gün rüyamda Dörtyol'un merkez camisinde namaz kılmış çıkıyordum.Yanıma yaşlı bir kimse yaklaşarak , herhalde siz yabancısınız .Buyrun bizim haneye gidelim" dedi.Epey yürüdük.Nihayet bir mezarlığa geldik.Kenarları taşla çevrilmiş bir mezarın başında durduk."Burası bizim hanemizdir" dedi.O vakit ben "Efendim siz dünyayı değiştirdiniz mi?"Evet, ben dünyamı değiştirdim.Bana murtaza Hoca derler.Beni ziyarete gel " buyurdu.

Uyandığımda düşündüm.Acaba hangi mezarlıktı burası.Kime sormalıyım?Hanımın akrabalarının olduğu kuzuculu köyüne giderken Dörtyolu direkt geçtiğimiz için  Dörtyol'un içindeki ve çevresindeki insanları çok tanımazdım.Rüyanın tesiri ilhe kime sormalıyım diye düşünmeye başladım.Bir gün işyerinden erken çıkıp Dörtyol'a geldim.Merkez camiinde ikindi namazını kıldım.Camiden çıkarken etrafıma bakınmaya başladım"Acaba kime yaklaşıp düşüncelerimi anlatsam diyemırıldanırken gözüme birisi ilişti.Orta boylu vakarlı birisi idi.Kendisine yaklaşarak "Efendim ben buralı değilim size birisini soracağım" dedim.Beni tepeden tırnağa süzdükten sonra "Sor bakalım" dedi.

"-murta hoca varmış , onun mezarı nerededir.kendisini ziyaret etmemi söyledi" deyince biraz sert ifade ile "Ne yapacaksın, nereden tanıyorsun?" dedi.Şöyle bir kenara çekilerek kendisine durumu anlattım.O vakit bu şahıs beni aldı mazerlığın bulunduğu yere götürdü.Fatiha okuduktan sonra "Murtaza Hoca'nın mezarı hangisidir?" diye bana sordu.ben rüyamda bana gösterilen mezarı tanıdım"Şu mezardı" dedim.Adam şaşırdı.Düşündü sonra bana şu suali sordu:"Burada benim de babamın mezarı var.O hangi mezardır?" diye sordu.Ben o zamanlar çok çalışan birisi idim.Rabbime dua ettim.bana bir mezar gösterildi hemen Murtaza Hoca'nın mezarının güney tarafında"Şu mezar olsa gerek" deyince o zat şaşırdı."Doğru" dedi."Benim adım Ziya Bölükbaşı'dır.PTT den memur emeklisiyim.bundan sonra biz seninle kardeşiz" dedi

DELİ ALİ

 Necib Sultanım anlatmıştı.Bir zamanlar Dörtyol'da kuraklık olmuştu.Alışık olduğu üzre Kuraklık olduğunda Özerli mahallesinden seyyidlerden Hasan İNCE Amanosların tepesi olan Mığır tepesinde mezarı olan Asar dede'nin mezarına gider dua eder, aynı zamanda oradan bir taş alır denize götürerek taşı denize koyar.Taş yağmur yağıncaya kadar orada kalır , yağmur yağdıktan sonra bu taşı bulunduğu yerdenalıp tekrar Asar Dede'nin türbesine götürürmüş.

Bu defa bu işe teşebbüs eden çıkmamış.Necib sultanım kuraklığın olduğu bir gün Merkez camisine gelmiş.O zaman caminin abdest alacakları musluklar caminin doğu kısmında idi.Deli Ali denilen, caminin tabutluğunda yatan bir meczup vardı.Abdest musluklarının karşısında oturacak yerde oturuyor.Musluktan suyu avuçlarına alıyor, sağa sola hiddetle savuruyor, bağıra bağıra söylenip küfür ediyordu."Hey Allahım! Bu insanların nankörlüğünden rahmetini esirgiyorsun.Peki hayvanların, kuşların ne günahı var?Haydi onlara da merhamet etmiyorsun.Peki bitkilerin ,ağaçların ne günahı var?"

Necib sultanım sessizce oradan ayrılır ve Dörtyol Çelebi pasajı içindeki dükkanına giderken Hak Teala bir yağmur indirir.O kadar kısa mesafede bütün elbisesi ıslanır.Yürürken de düşünmektedir:"Allah'a küfredilir mi? Deli işte"

HIRSIZIN BIRAKTIKLARI

 Mimar Ömer Özel'in ismini  Necib sultanım "Mühendis Ömer" diye söylerdi.Ömer Özel abimize anlatılan bir hadiseyi aktarıyoruz:"Konya'da bir Allah dostu vardı.Hali vakti yerindeydi.Üç katlı evinin zemin katında kendisi oturuyordu.Diğer iki katta çocukları oturmakta idi.Bir gün evine hırsız girdi.Her kattan bir şeyler çalınmıştı.Cüzdan, para, altın v.s.Ama en alt katta oturan Mehmet Efendinin hanımının mantosu alınmıştı.Kadın haykırıp duruyordu.Bir taraftan da mehmet Efendi'ye bağırmakta idi:"Bir de Allah dostuyum diyorsun.Senin evine nasıl hırsız giriyor.Hiç okumadın mı?Mehmet Efendinin evi etrafı duvarlarla çevrili bahçenin bir köşesinde idi.

Adam hanımına dedi ki:"Bahçeye bakın.Belki hırsız aldıklarını düşürmüş olabilir."Kadın kızarak "Beyefendi bizimle dalga mı geçiyorsun?Hırsız o kadar aptal mı?Çaldıklarını düşürür mü hiç?".Biraz sakinleşince , kendi kendine "Bu delinin söylediği bazen doğru çıkar" dedi.Çocuklarını çağırdı. Hep beraber bahçeye çıkıp aramaya başladılar.Az sonra her biri bir şeyler bulduklarını yüksek sesle ve sevinçle bağırmaya başladılar.Çalınan malların hepsi bulunmuştu.Mehmet Efendi o zaman hanımına "Hatun mantom gitti diye dövünüyordun.İşte bulundu.Onu pazara götürsen kaça satarsın ki? Dünyanın insana yaptığına bak"dedi

ÖMER ÖZEL

 mimar Ömer Özel,Necib Sultanımla olan 29.11.2005 tarihindeki sohbetinde anlattıklarını kaleme almış:"Bir zamanlar Yeni Sabah gazetesinde dini yazılar yazan bir köşe yazarı var idi.Bir dostumun evinde misafir idim.Bulunduğum odada b yazarın yazdığı Mevlana Efendimizin kitabını gördüm.Alıp birazını okudum.Yazarın uslubu ve bilgi yetersizliğini tespit ettim.Ev sahibine "Bu kitabı okumayınız" dedim.Uyuduğumda rüyamda Mevlana Efendimizi gördüm.Bana "Benim hakkımda yazılan kitabı okusunlar, herkes kısmeti kadar alır" buyurdular dedi.Sabah uyandığımda rüyamı ev sahibine anlattım Kitabı okuyunuz dedim"

28/04/2022

HACI BEKİR UZUN,

 Hacı Bekir Uzun amca anlattı.Yıllar önce bir mana gördüm.Ben Havada uçarak geliyorum ve "Ya Hanan, Ya Mennan, Ya Deyyan, Ya Süphan, Ya Allah" diyorum.Necib Dede bir odanın içinde bulunmakta ve bana etrafımı tavaf et anlamında bir işaret yapması üzerine havada uçarak etrafını tavaf ettim.Sonrasında Necib Sultan buyurmuştu:Bazı adamlar Kabe olur, bazıları cami olur.Kabe olmuşların etrafını tavaf gerekir

HACI BEKİR UZUN

 Bir gün Necib Dede, ben,Uşşaki şeyhi Ahmet Arslan ve birilerinin olduğu bir mecliste Nakşi Şeyhi Ziya Bölükbaşı efendinin sofrasında iken yemek geldi.Ancak misafir olan Ahmet efendi yemeğe başlamadı.ziya efendi "Buyur, niye başlamadınız " deyince Ahmet Efendi "Sofrada tuz yok" deyince Ziya Efendi kalktı tuz getirdi ve yemek yenildi.Necib Sultan'ın biraz yüzü asılmıştı.Dışarı çıktığmızda Necib Sultan, Ahmet Efendi'ye hitaben "Ahmet.Adamı niye rahatsız ettin.Yemekte, ekmekte tuz vardı.bu taamlardaki tuza niyet etsen olmazmıydı?" dedi.

ALİ KERAR YAMAN

 Assubaylıktan emekli Ali Kerar .YAMAN  abimiz anlattı. 1990 yılların içinde emekli olup Dörtol'a dönmüştüm.Necib Efendi hazretlerine ben "Necip Abi" diye hitap ederdim.Bir keresinde bir ortamda otururken benimle alakalı konuşmalarım hayretimi çekti.Odadan çıktığımda içimde "amma da attı" dedim.Sonra beni çağırdı.Biraz gerginde ve bana hitaben "Senin hayatınla alakalı bir hadiseyi anlatayım" dedi ve benim hayatımda olan kimsenin bilmediği bir hadiseyi anlattı ve Bir daha kalbinden geçenlere dikkat et "dedi.Ben şaşırmış ve mahcub olmuş bir şekilde özür dilerek ellerine yapıştım ve o vakitten sonra "abi" demeyi terk ettim "Dede" demeye başladım 

18/03/2022

MANEVİYATIN DERİN DEVLETİ,

  "Derin Devlet" kavramından anlaşılan şey; Resmiyette gözükmeyen güç odaklarının temsilcilerinden oluşan bir oluşumun, devletin bekası için yaptığı plan ve aldığı kararlar anlaşılır.B kararların alınması ile icraatları arasında uzun zaman dilimi olabilir.Çünkü, kararı zahirde gözüken isimler alacaktır.Bu insanların bu kararları almaya ikna edilmesi, yahut inandırılması zamanı gerekli kılar.

"Maneviyatın derin devleti" kavramı ile Hak Teala'nın tayin ettiği manevi idarecilerdir.Üçler, Yediler,Kırklar şeklinde izah edilen bir manevi yapılanmanın elamanları.Bu alem, farklı bir boyutu gerekli kıldığından anlatımları dinleyenler bir masal anlatıldığını sanır.Ancak yaşanmış hadiselerle karşılaşıldıkça  bu hususu anlamak mümkün olur.

Hatay Dörtyol'da mukim Hacı Bekir Uzun anlattı."Necib Efendi hazretleri,oğlum yahya'ya "Senin bugünkü komutanların var ya gün gelecek hapse girecekler" deyince oğlum yahya itiraz eder:"Necib Amca! olacak iş mi? Kimin gücü onları hapis etmeye yeter?" diye karşılık verdi.Necib Efendi:"Karar imzalandı bile" şeklinde bir kelam etti.Oğlum yahya En son Diyarbakır Sıkıyönetimde üst rütbeli idi.Aradan zaman geçti 28 Şubatçıların hareketleri ve 15 temmuz ihtilali olunca komutan seviyesinde bir çok kişi hapse girdi. 

Bloğun önceki yazılarında olacaktı.Necib Sultanım "Kırkların dersini Dörtyol'da Fırıncı mehmet Ağa'da tamamladım.Konyada bulunduğum zamanda ise (1969-1972) Yediler'den Abdülbaki Efendi'de ders görmekte idim".

Hacı bekir amca yaşadığı şu halide aktardı."Necib Sultanın dükkanında oturmakta idik.Şöyle bir hal yaşadım.Kapıdan içeriye iki kişi girdi.birisi Amerikan'ın Cumhurbaşkanı olacak sinema sanatçısı ile önceki Cumhurbaşkanı idi.Necib Sultanım eski Cumhur başkanının sırtındaki hayvan semerini onun sırtından  aldı,sinema sanatçısı olan yeni cumhurbaşkanı adayının sırtına koydu.Kapıdan çıkarlarken ben de Amerikalılara selam söyleyin dedim" 

19/01/2022

ASHAB-I KEHFİN İMAMI

 Necib Sultanım şunu anlatmıştı.(Kısmen hadise bloğn önceki yazılarında mevcuttur)

1975 tarihinden sonraki bir zamanda iki taksi içinde Ziya Efendi ve dervişleri ile birlikte Tarsus7a Ashab-ı kehf ziyaretine gittik.Namazı kıldıktan sonra Cami İmamı hoş geldiniz dedi.Ziya Efendi:"Hocambeni tanıdınız mı?" diye sordu.İmam:"Hayır" deyip cemaat içinde olan Necib Efendi'yi göstererek yalnız bu efendiyi tanırım.Her cuma gecesi yatsı namazına buraya gelir" der.Cemaata Nerelisiniz? diye sorunca cemaat "Dörtyolluyuz" cevabınhı verir.İmam sorar:"Fırıncı Mehmet Ağa yaşıyor mu?" diye sorunca biz evet dedik.İmam anlatmaya başlar:Birkaç yıl önce idi.İdrar yolum bozuldu.bir taraftan sancı diğer taraftan idrar tutamama.Gitmediğim doktor kalmadı.çare yok.Hac sıram da gelmişti.Çaresizdim.Adamın biri bana "Dörtyolda Fırıncı mehmet Ağa var.Oraya git sana okusun.." dedi.bende kalktım Dörtyol'daki fırıncı dükkanında kendisini buldum.Tarsustan geldiğimi,ashabı kehf camisinde imamlık yaptığımı belirtip mazeretemi söyledim.Bana "Madem o mübarek yerin imamısın ,dolayısıyla Kur'an okumasını biliyorsun .Falan sureyi oku" dedi.Söylenileni yaptım, hastalığım geçti.Rahatlıkla hacca gittim.Kendisine selam ve sevgilerimi iletirseniz memnun olurum" dedi.

Anlatan kişi okunan surenin ismini söylemedi "unuttum" dedi.

NECİB SULTAN,MURTAZA AZİZ,ZİYAEFENDİ

 Necib sultan'ımın bu anlatımı kısmen bloğun önceki yazılarında kendisinden duyduğum kadarı ile var idi.Bu anlatımı Hatay Dörtyol'da yaşayan mimar Ömer Özel'e anlatmıştır."Bir gün rüyamda Dörtyol'un merkez camisinde namaz kılmış çıkıyordum.Yanıma yaşlı bir kişi yaklaşarak , her halde siz yabancısınız"buyrun bizim haneye gidelim" dedi.Epey yürüdük.Nihayet bir mezarlığa geldik.Kenarları taşlarla çevrilmiş bir mezarın başında durduk."Burası bizim hanemiz" dedi.O vakit ben de"Efendim siz dünyayı değiştirdiniz mi?" dedim.Evet dedi.Banamurtaza Hoca derler.

Uyandığımda düşündüm .Hangi mezarlık acaba? Kime sormalıyım.Çünkü o vakit Kuzuculu mahallesine yeni taşınmışım.İskenderun'da Erzin pasajında terzilik yaparken,Dörtyol'a uğramaksızın direkt giderdim.Bu nedenle Dörtyol7un içini  ve insanlarını pek tanımımıyordum.Rüyanın etkisi ile işyerimden erken çıkıp Dörtyol'a geldim.Merkez camiinde ikindi namazını kıldım.Camiden çıkarken etrafıma bakınarak acaba kime sorsam diye içimden geçirmekte idim.O esnada gğözüme orta boylu vakarlı birisi ilişti.Kendisine yaklaşarak "Efendim ben buralı değilim size birini soracağım" dedim.Beni tepeden tırnağa süzerek "Sor bakalım"dedi."Murtaza hoca varmış, onun mezarı nerede?" dedim.Karşımdaki zat biraz sert bir ifade ile Ne yapacaksın? Nereden tanıyorsunonu?" dedi.Bende bir kenara çekilerek durumu anlattım.O vakit beraberce mezarlığın bulunduğu yere geldik."Bu mezarlık.hangi mezar sen göster" dedi.Rüyamda gördüğüm mezarı görüp "Her halde şu olsa gerek" deyince o zat şöyle söyledi:"Benim adım Ziya Bölükbaşı'dır PTT den memur olarak emekliyim"dedi.Sonra bana :"Benim babamın da mezarı burada onu bana gösterebilir misin? deyince Necib Sultanım şöyle demişti"O zamanlar çalışıyorduk.tembel değildik.Şu mezar olsa gerek diye murtaza hoca'nın mezarının güneyinde bir çaprazdaki mezarı gösterdiğimde Ziya efendi duraksadı ve Bana:"Bundan 

10/01/2022

ŞEMS-İ TEBRİZİ'DEN

 1.Lale eğer şaşkınca gülmeseydi,içindeki karanlığı kim görürdü.O her ne kadar kendi kanına bulanmıştır ama,bu da kara kalpli olmasının cezasıdır.

2.Bırakmıyor ki gönülde düşünce olasın/istemiyor ki gözlerde değersiz kalasın.Seni canımda saklıyorum, yüzümde, gönlümde değil,Ta ki son nefesime kadar bana yar olasın.

3.Yüreğim aşk ateşinden kebab olmuştur.Çehremin rengi ciğer kanımdandır.Dostum, dudağının suyu şarabımdır,Artık beni kınamayın, akıl öğretmenin ne yeri var?

4.Dikkat et ki onun vuslatı herkesin eline geçmez.Şeriat kadehinden sarhoşlara süt vermezler.Orada dünya heveslerinden geçmiş erenler dem çeker.Kendine tapanlara tek bir yudum bile vermezler.

Hakikat erleri kayıtlardan kurtulan , dünyayı bir pula satıp ahireti satın alan, Kevser şarabı içen, ilim sütüyle dem çeken, kendi nefislerini yok sayan,gönlü aşk kadehi olmuşkimliksizlerindir.KİMLİK-"SİZ".Kimlik kendini kanıtlamaya çalışanların belgesi, Allah dostlarının kimliği ise gerçek Siz, Ben ve O,hasıyı her şey olan Allah'tır.Kimliksizlik, kim ve kimse olabilmenin koşulu, kendilerine tapanların harcı değil.

NECİP EFENDİYE AİT BAZI FOTOĞRAFLAR







 

09/01/2022

NECİB SULTANIN KALEMİNDEN


 Necib Sultanım'ın kendi elyazısı ile 16 Ocak Cuma baskılı bir ajandaya yazdığı yazıdır:

Hak aşığının kudreti, hiçbir lisanda yoktur

Bir bakış bazen şifa, bazen zehirli bir oktur.

Bir bakış bir bakışa neler neler anlatır.

Bir bakış bir müridi saatlerce ağlatır

Bir bakış bir müridi, aşkından emin eder.

Zikredenler daima gözüyle Hakk'ı tesbih eder

ŞEMS'İN ARDINDAN

  Hz.Şems-i Tebrizi'nin kayboylmasının ardından Hz.Pir,Çelebi Hüsameddin7e şunları yazdırmıştır:

Bizim aziz efendimiz , hayra davetçi, ruhların özü , kandil şiseninin ve şamdanlığın sırrı,Hakk'ın ve dinin güneşi,Tanrı'nın evvellerde ve ahirlerdeki gizli nuru geziye çıktı.Tanrı onun ömrünü uzatsın ve bize hayırla onun yüzünü görmeyi nasip etsin."

Ezelden beri diri , bilgiç, kadir ve kayyum olan,

Tanrı'ya yemin ederim ki onun nuru aşkın nurlarını parlattıda yüzbinlerce sır bilindi,bu hükmü ile dünya aşık, aşkhakim ve mahkumla doldu.

Şems-i Tebrizi'nin tılsımları içinde,O'nun acaip şeylerinin hazinesi saklıdır.

Sen sefer edeliden beri , mum gibi tatlılıktan mahrum olduk.Hepimiz bütün gece mum gibi onun ateşiyle , balından yoksun olarak yanıyoruz.Onun cemalinin ayrılığı içinde ,vücudumuz virane,canımız da baykuş gibidir.O dizgini bu tarafa çevir,Dirliğin filine hortum yap.Sen bulunmadan sema haramdır.Eğelence şeytan gibi taşlanmıştır.O şerefli mektup ulaşıncaya kadar sensiz hiçbir gazel söylenmedi.Nihayet senin mektubunu dinlemek zevkiyle ,beş altı gazel nazmedildi.

Bizim gecemiz senden aydın bir gündüz olsun Sen Şam'ın , Ermenistan'ın , Rum'un övüncüsün.

(Mevlana Dördüncü mektup)

07/01/2022

NECİB SULTANIN MEZAR KİTABESİ

 Vefatından bir hafta önce hizmetini ifade edenlere söylediği mezartaşı kitabesi şu şekilde imiş.Yazımda gerekli düzeltmeler yapılacaktır:

Sühreyle Halik7ın her beldesinde.Hüda deryasında sinar çağlarım.Bir darlığa bir genişlik veren O.kudretinden var eyler yokları.Ne kadar Alim olsan kardeşim.Eğer iman olmaz ise yoldaşın.Hakka secde etmez ise gerçekten başın.Dört kitabı yutmuş olsan ne fayda.Dün bende senin gibi idim unutma Hüdayi.Yarın sende benim gibisin oku fatihayı.MEVLEVİ DEDESİ NECİB KAMİL HÜDAYİ K.S