Konya’da bir Allah dostu vardı. Hali vakti yerindeydi. Üç katlı olan evinin zemin katında kendisi otururdu. Diğer iki katta çocukları oturuyorlardı. Bir gün evine hırsız geldi eve. Her kattan bir şeyler çalınmıştı. cüzdan, para, altın v.s .Ama en alt kattan oturan Mehmet Efendinin hanımının Mantosu da almıştı. Kadın haykırıp duruyordu. Bir taraftan da Mehmet Efendiye bağırıyordu.” Bir de Allah dostuyum diyorsun. Senin evine nasıl hırsız giriyor. Hiç okumadın mı?” Mehmet Efendinin evi bahçesinin bir köşesinde ve bahçenin sınırları duvarla çevrilmişti.. Demek ki hırsız duvardan atlamıştı.
Adam hanımına dedi ki : “Bahçeye bakın. Hırsız
aldıklarını düşürmüş olabilir “Kadın kızarak,
“ Beyefendi bizimle dalga mı geçiyorsun. Hırsız o
kadar aptal mı? Çaldıklarını düşürür mü hiç! “ Biraz sakinleşince, kendi
kendine:
“ Bu delinin söylediği bazen çıkar “ dedi.
Çocuklarını çağırdı. Hep beraber bahçeye dağılıp aramaya başladılar. Az sonra
her biri bir şeyler bulduklarını yüksek sesle, sevinçle bağırmaya
başlamışlardı. Çalınan malların hepsini bulmuşlardı.
O vakit Mehmet Efendi hanımına “ Hatun mantom gitti
diye dövünüyordun..İşte bulundu.Onu pazara götürsen kaça satarsın ki.?.
Dünyanın insana yaptığına bak “ dedi.